Tüm dünyada olduğu gibi, dış ticaretimizin önemli bölümünü karşılayan AB ve Türkiye'de de süregelen gıda ve gıda dışı ambalajlarında iki kutuplu tartışma günden güne artarak devam etmektedir.
Bir tarafta çevre koruma dernekleri tarafından önerilen plastik ambalaja yönelik alternatifler ve ucu plastik poşetlerin ve esnek ambalajların yasaklanmasına kadar öne sürülen savlar, bir diğer taraftan da bunun karşıtı milyonlarca personelin ve binlerce bilim adamının çalıştığı, toplumun her türlü ihtiyaçlarını karşılayan bir endüstriyel branşı ve bu branşa bağlı olarak geliştirilen plastik ambalajlardan kaynaklı gelebilecek çevre kirlenmesini önleyen ürünler bulunmaktadır.
Ayrıca buna ilave olarak plastiğe karşı tutumda olan kimi görüşlerde plastik ambalaj üretiminin dünyadaki petrol tüketimini arttırdığını ve dolaylı yoldan havadaki karbondioksit oranını tetiklediğini söylemektedirler.
Öncelikle bilgi eksikliğinden kaynaklanan bu görüşe karşın gerçek şudur ki; Sentetik polimer üretimi için özellikle petrol tüketilmemektedir. Sentetik polimerlerin hammaddesi olan etilen ve propilen gazları petrol distilasyonunun ürünlerinden olan naphta'nin bir yan ürünüdür. Eğer bu yan ürünler sentetik polimerlerin üretiminde kullanılmasaydı mecburen enerji üretimi için yakılacak ve büyük bir CO2 emisyonuna yol açacaktı.
Diğer bir plastik karşıtı görüş ise plastik atıkların gerektiği gibi toplanmadığını, geri dönüşüme uğramayan ve tabiatta artık olarak kalan plastiklerin bozulmayıp yaklaşık 400-500 yıl boyunca doğada yok olmayıp çevreyi kirlettiklerini, bu sorunun çözümünün yalnızca sentetik plastik dışı veya tamamen plastik harici çözümlerle ortadan kaldırılabileceğini savunmaktadırlar.
Hâlbuki bu problemin çözümü bulunmuş ve son senelerde uygulama safhasına koyulmuştur ve geçen süre zarfında kendini ispatlayabilmiştir. Kısaca Mısır, patates ve şeker kamışı gibi ürünlerden oluşan compost malzemelerden yapılan Ambalaj malzemesi üretimleri hızla yaygınlaşmaya başlamış ve birçok Avrupa ülkesinde diğer Ambalaj malzemelerinin yerini almaya başlamıştır. Hedef, %100 geri dönüştürülebilir ürünlerin kullanımını yaygınlaştırmaktır.
21. yüzyılın malzemesi olarak nitelendirilen plastikleri; kullanım kolaylığı, hafiflik ve esneklik, kolay işlenebilirlik gibi pek çok avantaj sağlayan nedenleri ile her yerde görür hale geldik.
Plastikler, hızlı bir şekilde cam, kâğıt, alüminyum gibi malzemelerin yerini aldıkları ve kullanım alanlarını artırdığı için tartışmaların da odağı haline geliyorlar. Bu durum, plastiklerle ilgili pek çok gerçek olmayan bilginin üretilmesine de neden oluyor. Bunların başında da ‘plastiklerin çevreye ve insan sağlığına verdiği zararlar' geliyor. Tamamen bilimsellikten uzak, herhangi bir araştırmaya dayanmayan bilgiler, insanların plastiğe kuşkuyla bakmasına neden oluyor. Oysaki PAGEV, "Plastik en çevreci üründür" diyor ve usulüne uygun üretilmiş hiçbir plastik maddenin insan sağlığına zarar vermeyeceğini vurguluyor.
Plastiklerin çevreyi kirlettiği iddia ediliyor. Oysa kirletmek insana özgü bir davranıştır. Plastiklerin gelişi güzel çevreye bırakılmasının suçlusu olarak plastikleri görmemeliyiz. Sonuçta plastikler oraya kendi kendilerine ulaşmıyorlar. Plastik poşetleri, şişeleri ve diğer plastik ambalaj malzemelerini denize ya da doğaya atanlara dur demek yerine plastikleri günah keçisi ilan etmek doğru değildir. Bu konuda bireylerin sorumluluk almaları gerekiyor. Bu nedenle de çevre bilincinin artırılması ve geri dönüşümün öneminin anlatılması son derece önemli. Ülkemizde ki en önemli sıkıntı yeterli bilincin oluşmamasıdır. Bunun bir sonucu olarak da atıklar kaynağında ayrı toplanmıyor ve geri dönüşüm yaygınlaşamıyor. Bu konuda yerel yönetimlere büyük görevler düşüyor.
Son yıllarda, plastik poşetlere alternatif olarak kâğıt poşetlerin sunulduğunu görüyoruz. Oysa kâğıt kullanımını artıracak bu uygulama, çevre için çok daha büyük zararlar meydana getirecek. Plastik poşetlerle kâğıt poşetleri kıyaslayan aşağıda sonuçları yer alan rapor, plastiklerin neden daha çevreci bir çözüm olduğunu ortaya koyuyor.
Amerika Birleşik Devletleri'nde faaliyet gösteren Progressive Bag Alliance (Progresif Torba Birliği), tek kullanımlık plastik torbaların, kâğıt torbalara göre çok daha çevreci olduğunu yaptırdığı araştırmayla kanıtladı. Konuya ilişkin hazırlanan raporda, tek kullanımlık plastik torbaların üretim, işleme ve geri dönüşüm aşamalarında en az enerji tüketen ve çevresel etkisi en az malzeme olduğunu gösteriyor.
Rapora göre plastik torbalara alternatif olarak gösterilen kâğıt torbaların üretimi için harcanan enerji, tek kullanımlık plastik torbalar için harcanan enerjinin 4,5 katı; yine kâğıt torbaların taşınmasında harcanan enerji ise plastik torbaların taşınmasında kullanılan enerjinin 3 katı. Toplamda ise kâğıt torbalar için 73 kWh enerji harcanırken plastik torbalar için kullanılan enerji ise sadece 14 kWh.
Yapılan araştırmada, dünyanın giderek en önemli gündem maddelerinden biri haline gelen katı atık konusunda da plastik torbaların daha az atık oluşturduğu ve bu bakımdan daha çevreci olduğu görülüyor. Raporda, 1000 adet plastik torbanın 4,7 kg katı atık oluşturduğu buna karşılık aynı adetteki kâğıt torbaların ise bu rakamın yaklaşık 7 katı kadar yani 33,9 kg katı atığa neden olduğu belirtiliyor.
Raporda, tek kullanımlık plastik torbaların kâğıt torbalara tercih edilmesi halinde sera gazı emisyonunun azalacağı ve bunun da küresel ısınmayı yavaşlatacağı vurgulanıyor. Ayrıca kâğıt torbaların üretimi için ağaçların kesilmesinin de ekosistemdeki dengeyi bozduğuna ve çevreye zarar verdiğine de yer veriliyor. Yapılan araştırma, küresel ısınma nedeniyle dünyada su kaynaklarının değerinin çok daha arttığı şu dönemde tek kullanımlık plastik torbaları tercih etmenin çok daha önemli olduğunu gösteriyor çünkü plastik torbalar çok daha az su tüketilerek üretiliyor. Raporda, 1000 adet kâğıt torba için 3 bin 785 litre, aynı adetteki polietilen plastik torbalar içinse sadece 30 litre su harcandığının altı çiziliyor.
Kâğıt torbaları üretmek için ağaç keserek, çevreye zarar verildiğini, ekolojik dengenin bozulduğunu da göz önünde bulundurmalıyız. Ayrıca plastik poşetlere alternatif olarak sunulan bir diğer ürün olan bez torbaların üretimi için de pamuk veya benzeri bir ürün kullanılması gerekir. Tarım alanlarının daraldığı, su kaynaklarının azaldığı günümüzde, plastik gibi kolay üretilen, üretirken daha az enerji kullanılan, geri dönüştürülebilen çevreci bir ürünü kullanmak yerine, pamuk vb. tüketmek doğru bir seçim olmayacaktır. Plastiğin sunduğu avantajlar nedeniyle yerine başka bir malzemeyi koymak çok güç. Örneğin, yağmur yağdığında satın aldığınız ürünleri kâğıt ve bez torbayla ıslanmadan nasıl evinize götürebilirsiniz?
Plastiklerin üretim ve geri dönüşüm aşamalarında en az enerji tüketen, bu yönleri ile en çevreci ürün oldukları konusunun altını önemle çizmek gerekiyor. Pek çok açıdan büyük avantaj sağlayan plastikler, hafif malzemeler oldukları için nakliyede harcanan enerjiden de önemli oranda tasarruf edilmesini sağlıyor. Almanya'da Ambalaj Piyasası Araştırma Kurumu tarafından yapılan bir çalışmaya göre bugün plastikten üretilen ambalajlar eğer ahşap, cam, kâğıt, karton veya alüminyumdan üretilseydi, ambalajların ağırlığı ve buna bağlı olarak nakliye giderleri 4 katına çıkacaktı. Bu ambalajları üretmek için iki katı enerji harcanacak ve çöpün hacmi de 2,5 kat artacaktı.
Kanada Plastik Derneği'ne göre dünyadaki tüm plastik torbaların atıkları, günümüzde sokak ve çevremizde görünen sigara izmaritleri, şişeler, teneke kutular ve gıda ambalajı benzeri çöpler içinde yani toplam atıkların sadece yüzde 1'inden az bir yer tutuyor. Bu da gösteriyor ki plastikler çevre açısından sadece göreceli kirlilik oluşturuyor.
Günümüzün plastik poşetlerinde, ilk kullanılmaya başlandıkları 20 yıl önceye göre yüzde 70 daha az plastik kullanılıyor. Oysa diğer hiçbir endüstri dalında kaynakların minimize edilerek korunması yönünde böyle bir yol alınmamıştır.
Kaynak tasarrufu sağlayarak çevrenin korunmasına yardımcı olan plastiklerin üretilmesi için dünya toplam ham petrolünün sadece yüzde 4'ü tüketiliyor. Bunun da sadece yüzde 3'ünden plastik poşet üretiliyor. Ancak, örneğin otomobillerdeki her 100 kg plastik parça Avrupa'da benzin tüketimini yılda 12 milyon ton, CO2 emisyonlarını da yılda 30 milyon ton azaltıyor. Yani petrolün yüzde 4'ünü tüketen plastikler, kalanının da daha az tüketilmesine yardımcı oluyor.
1992 yılında yapılan bir çalışmada, plastik ambalaj kullanımı ile Amerikalı üreticilerin 336 trilyon Btu enerji tasarrufu yaptığı ortaya kondu. Bu enerji, 58 milyon varil petrole, 9,2 milyar m3 doğal gaza veya 14,5 milyon ton kömüre eşdeğer.
Modern dünya, plastiklerle ve diğer atıklarla ilgili olarak, 3R olarak kısaltılan "Reduce (Azalt), Reuse (Yeniden Kullan) ve Recycle (Geri Dönüştür)" yaklaşımını tartışıyor, benimsiyor. Plastikleri, verimli bir şekilde kullanıp, geri dönüştürmeliyiz. Örneğin, kâğıt en fazla 5 kere geri dönüştürülebilir oysa plastiği sonsuz kere geri dönüştürebilirsiniz. Bir plastiği geri kazanım için eritirken 120 ile 200 derece arasında ısıtılırken, alüminyum için bu oran 650 derece, cam için ise tam 1400 derecedir. Görüldüğü gibi plastikler hem geri dönüştürülebilir hem de geri dönüşümü için en az düzeyde enerjiye ihtiyaç duyan bir malzemedir. Bir ürünün yaşam döngüsü düşünülürken üretimden tüketime ve geri kazanıma kadar bütün bu basamaklar göz önüne alınmalı ve resmin geneline öyle bakılmalıdır.
Plastikler, sürdürülebilir kalkınmaya önemli katkıda bulunuyor. Sosyal ilerleme açısından daha çok sayıda insanın sağlık ve yaşam açısından yüksek standartlara ulaşmasını sağlıyor. Plastik kullanımı gelişmişliğin bir göstergesi olarak kabul ediliyor ve özellikle gelişmiş ülkelerde plastik kullanımı artıyor. Tüm dünyada ve Avrupa'da, plastik poşetlerin yasaklanması söz konusu değil. Belli bir ücretle satılması, vergi getirilmesi, yine belli bir ücret karşılığı geri alınması gibi yöntemler uygulanıyor. Bunların hepsi insanların plastik poşetleri tekrar kullanmaları, ihtiyaçları kadar kullanmaları ve daha sonra geri dönüşüme kazandırmaya teşvik etmek amacı taşıyor. Modern insanların her alanda olduğu gibi, sahip olduğu kaynakları verimli kullanmaları gereklidir. Bu durum plastik poşetler için de geçerli.
Buraya kadar yer verdiklerimizle plastik poşetlerin sanılanın aksine çevreci bir malzeme olduğunu ortaya koyduğumuzu düşünüyoruz. Unutmayalım ki sorun plastik ya da başka bir malzeme sorunu değildir. Sorunu çözmek için elimizdeki malzemeyi maksimum fayda prensibiyle kullanmalı ve geri dönüşüm bilincini tüm topluma yaygınlaştırmalıyız. Plastik poşetlerden vazgeçmek sadece sorunun boyutunu değiştirecektir ve hiçbir zaman çözümün bir parçası olmayacaktır.
Demir, Çelik, Bakır, Alüminyum, Kurşun, Piller, Kağıt, Plastik, Kauçuk, Cam, Motor Yağları, Atık Yağlar, Akümülatörler, Araç Lastikleri, Beton, Röntgen Filmleri, Elektronik Atıklar, Organik Atıklar
Plastik atıklar öncelikle cinslerine göre ayrılarak geri dönüşüm işlemine tabi tutulur. Cinslerine göre ayrılan geri dönüşebilir plastik atıklar, kırma makinalarında kırılıp küçük parçalara ayrılır. İşletmeler bu parçaları direkt olarak belli oranlarda, orijinal hammadde ile karıştırarak üretim işleminde kullanabildiği gibi; tekrar eritip katkı maddeleri katarak ikinci sınıf hammadde olarak da kullanabilir.